1 Eylül 2013 Pazar
Çin Günlükleri 1-Şangay
Bazı sendromlarınızı atmak için öyle haftasonu yaptığınız 2
günlük geziler yetmez. Satış
hedeflerinin, gelir gider tablolarının ve 3 toplantının çakıştığı takviminizin
sizi bulamayacağı kadar uzak bir yerlere kaçmak gerekir. Biz de böyle cinnet anlarımızdan birinde
atladık Çin’e gittik, demek isterdim ama
plazalarda çalışan biz beyaz yakalıların öyle ha deyince valizini toplayıp 10
günlük seyahatlere gitme lüksü yoktur. Üstelik uçak biletini ucuza getirmek için
yeterince mili biriktirmek de gerekir. Bir de konaklamanın bir bölümünü beleşe
getirebileceğiniz yani, bir eşinizin dostunuzun olduğu ülkeyi bulmak; itibata geçip
uygunluk tahlili yapmak da epey zaman alıyor. O yüzden ne yazık ki; cinnet anlarımızı ve
maaştan artırdığımız paraları 1 sene boyunca biriktirip öyle gittik Çin’e.
Ama müsade ederseniz ben yine de Çin’deki 10 günlük gezimizi
anlatmaya amerikan filmlerinden özendiğim ince bir artistlik katayım:
‘’ O gün yine işteyim; 300
okunmamış mailim; 45 satırlık ‘’to do’’ listem var. Bir de üstüne 8. revizesi istenmiş bir sunumu
yetiştirmeye çalışıyorum. O an bir cinnet hali geldi bana; ‘’isyaaaaann ‘’ diye bir Halil Sezai narası mı atsam ; yoksa
Tyler Durden havalarında kalkıp kendimi mi dövsem kararsız kaldım. Bilgisayarı
kapattım, beni 10 gün aramayın dedim çıktım ,gittim. Genel müdürün telefonda
sesi titriyordu; geri dön derken; direktör zaten ağlamaktan konuşamıyordu bile.
Neyse, ben dinlemedim tabi, yolda Gonca’yı aradım, 1 saat sonra havaalında
olmasını söyledim. Nereye gidecegimize karar vermeye çalışırken Gonca ‘nın canı
Pekin ördeği çekti; ben de kıramadım, tamam o zaman Çin’e gidelim dedim. Ama
önce Şangay’a uğrayalım. Öyle işte; atladık Çin’e gittik biz de...’’
Çin Günlükleri 1-Şangay:
Çin'in en büyük ve en zengin şehriyle başladık Çin gezimize. Şangay'da çalışan bir arkadaşımız olduğundan, konaklama ve gezme planları konusunda oldukça rahattık. Şangay'ı ziyaret eden herkesin gittiği ilk yer; büyük gökdelen manzarasıyla kordon boyudur. Biz de önce oraya gittik. Yüksek iş kulelerinin ve gökdelenlerin gece manzarası oldukça güzel; keşke sadece manzara için dikilmiş olsalar diye düşünmedim değil:)
Çin'e giden herkesin en büyük kaygısı, aç kalma korkusudur. Uzak doğuluların uçan kaçan her şeyi yediğine dair bir ön yargımız var. Kısmen doğru ama lezzetli olduktan sonra insan neden bir hamam böceği dolması yemesin ki? şaka şaka.. hamam böceği yemedik; hatta belgesellerde gördüğümüz akrep şişleri çok aramamıza rağmen hiç bir yerde bulamadık. Çin'de yediğimiz her yemekten oldukça memnun kaldık.
Kore ve Vietnam barbeküleri, envai çeşit noodle, hot pot, tombul çin mantıları ve tabiki pekin ördeği..
Şangay'daki en görülmeye değer yer tarihi şehirdir.1949 yılına kadar Şangay'da yabancı hakimiyetinde olmayan ve Çin kanunlarının geçerli olduğu tek yer bu bölgeymiş. Suç oranının en yüksel olduğu bölge burası. Ancak tam merkezinde Yuyuan bahçesi Şangay gökdelenlerinin yarattığı batılı havadan sonra Çin'de olduğunu hissettiriyor insana. Burada özellikle On Bin Çiçek Salonu önündeki 400 yıllık tarihi ağaç ve yine 400 yıllık Huxinting Çayevi'ni ziyaret etmelisiniz. Ayrıca içeride; geleneksel Çin kıyafetlerini giyip; fotoğraf çektirebileceğiniz bir mekanda bulunuyor.
Yeri gelmişken Çin halkına dair birkaç gözlemimizi de paylaşalım. Tarihindeki komünist rejimin de etkisiyle halkın büyük çoğunluğu ateist. Ölümden sonra yaşama inanmadıkları için ne varsa bu hayatta var diyerek; olabildiğince uzun ve sağlıklı yaşamaya özen gösteriyorlar. Her ne kadar artan fast food işletmeleriyle genç kuşakta obezite artmaya başlasa da özellikle orta yaş ve üzerinde kilolu insana rastlamak pek mümkün değil. Özellikle Şangay'da çok sayıda park var. Bu parklarda sabah ve akşam saatlerinde müzik yayını yapılıyor ve halk bu parklara müzik eşliğinde dans etmeye gidiyor. Bu dansların en önemli amacı hareket etmek ve spor yapmak. Sabahları 1.5 saat boyunca bisiklet kullanarak işe gitmek son derece olağan bir durum.
Budizm zannedildiğinin aksine çok yaygın değil. Şangay'daki Budist tapınakları oldukça görkemli. Yaptıkları ibadetler çok zorlayıcı görünmedi bize, denedik tabi:)
Çin gezimizin ilk bölümünü noktalarken; 2. bölüme heyecan katalım istedik. Aşağıdaki 2 soruya doğru cevap veren okuyucularımıza kucak dolusu sevgilerimizi gönderiyoruz. Daha ne olsun:)
* Çin'de yuvarlak metallerin üst üste koyulup, ucuna bir tüy takılarak yapılmış topla oynanan oyunun adı nedir?
* Dünyanın en uzun koridoru nerededir?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder